Skip to main content

Oynaya, oynaya Almanca ve

Ingilzce konuşuyorum....

Okul öncesi eğitimde dil öğrenimi

21 yüzyılda ikinci ve üçüncü bir dil konuşmanın ne kadar gerekli olduğu artık tartışılmıyor.

Bir çocuğun, kendi anadilini öğrenirken başka bir dil öğrenmesine kafa karıştırıcı olarak bakan veliler olabilir. Fakat bunun tam tersi, doğru olanıdır. İki yaşından itibaren, yeni öğrenilenler için beynimizin daha büyük bir kısmı kullanılır. Bu yüzden bir yabancı dili öğrenmeye ne kadar erken başlarsak o kadar iyi olur.

Bugün birçok Avrupa ülkesinde farklı ülkelerden gelen çocuklar aynı anaokulunda bir aradalar. Her şeyi birlikte öğrendikleri gibi  birbirlerinden öğrenecek çok şeyleri de olduğu bir gerçektir. Bu yüzden “çok dilli” veya “çok kültürlü okul öncesi eğitimi” hızla yayılmakta ve gelişmektedir.

Küçük yaşlarda anadilin yanında bir veya iki yabancı dil öğrenen çocuklar gerektiğinde bir dilden diğerinde geçiş yapabilmektedir.

Bunu somut bir örnek ile açıklamak istiyoruz.

Cosima’nın annesi Fransız, babası Alman, iki ağabeyi ise eğitim dili İngilizce olan bir okula gidiyorlardı. Cosima, annesi ile Fransızca, babası ile Almanca, ağabeyleri ile İngilizce, anaokulumuzda ise Almanca ve Türkçe konuşuyordu.

Bu ve benzeri örnekleri çoğaltabiliriz. İşte çok dilli veya çok kültürlü okul öncesi eğitim budur.

Biz ve öğretmenlerimiz, öğrenimini Almanya’da yapmış ve Almanya’ da meslek deneyimi olan eğitimcileriz. Bizler zaten iki veya üç dil konuşuyoruz. Aramızda Alman aileler ve çocukları, annesi ve/veya babası Almanya’dan gelen Almanca konuşan çocuklarımız da var. Bizce Almanca’yı (Türkçe’nin yanında) günlük anaokulu yaşamında yani okul öncesi eğitimde, öğrenmek ve kullanmak için en uygun ortam sağlanmış demektir.

Biz Almancayı yabancı dil dersi olarak uygulamıyoruz. Tam tersine çocuklarımız oyunlarla, şarkılarla ve birbirleriyle konuşarak – anlaşarak daha doğrusu farkında olmadan zevkli ve eğlenceli bir ortamda dile yabancı olmadan öğreniyorlar.

Neden Almanca?

Yukarıda belirttik, Almanya ve Almanca kökenliyiz, aramızda Almanlar ve Almanya’dan gelen velilerimiz ve çocukları var.

Anaokulumuzda bu dil konuşuluyor, kullanılıyor ve hepimiz bundan faydalanıyoruz. Ayrıca Almanca Avrupa ‘da en çok kullanılan ikinci dil.Almanya İzmir’e üç saat yakınlıkta, yüksek öğrenim için çok uygun bir ülke, Türkiye ile ticaretini ise sizler zaten biliyorsunuz. Bu saydıklarımız sadece sebepler değil aynı zamanda büyük fırsatlar demektir.

Erken başlayalım, çabuk ve zevk ile öğretelim, öğrenelim, konuşalım. 

İkinci yabancı dil İngilizce.

Anasınıfı çocuklarımız, en az bir yıl, haftada 3 x 60 dakika İngilizce programına katılıyorlar. Bu dersler de, oyunlar ve uygulamalar ile oluyor. Ayrıca bir derse (süre olarak) alışmayı, öğrenmeyi ve ders içindeki davranışları öğretiyoruz.

Anaokulumuza iki veya üç yıl devam eden öğrencilerimizde hedefe ulaştığımızı gördük. İlköğretime başlayan öğrencilerimizin velileri, çocuklarının okullarda yabancı dil dersinde örnek bir öğrenci ve diğer derslerde de başarılı olduklarını söylüyorlar.